BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...
"Külhüvallahü ehâd - De ki O Allah’tır, tekdir." (İhlas, 1)
....Hazret-i Kur’an
Allah kelâmıdır. Kur’an’ın bir dış, bir de iç anlamı vardır. Dış anlamı
geneldir, iç anlamı özeldir. İç anlamı çok derindir. Çok yüksek Tanrısal bir
tefekküre dayanır. Kur’an, en yüksek bilimsel kitaptan daha bilimsel ve daha
yüksektir. Bazı mollaların sandığı gibi O sadece okumakla bilinmez. Bu gün bir
cebir, bir yüksek matematik ne kadar zor ise, Kur’an’ın gerçek anlamına ermek,
onlardan çok daha zordur. Öyle Kur’an, bazı hocaların zannettiği gibi, Arapça
gramerini bilmekle okunup anlaşılmaz. Bilhassa Tanrı tekliği ve Ruhaniyetle
ilgili bölüm ve Âyetleri…
Halbuki Kur’an,
insanlığı aydınlatsın, bilmediğimizi öğretsin diye geldi. Okuyup geçmemiz için
gelmedi. Kur’an’ı anlayarak okumak, O’nun yüksek tefsiri olan İlâhiyat bilgini
Velilerin eserini okumakla olur ve Rahman olan Allah, her yüzyılın başında
Kur’an’ın yüksek anlamını tekrar rahmeti ile kullarına açar.
AHADİYET-TEKLİK
“De ki O
Allah’tır, tekdir." (İhlas, 1) Arapçada Hu –O, zamiridir. Şimdi, bu
Hu –O- zamiri üstünde duracağız. Bilindiği gibi O zamirdir. Ben, sen, o gibi. O
sıfat değildir. Zamir ise bir şeyin kendisi, varlığı demektir. Sıfat bir
nesnenin nasıllığı ve niteliğidir. Meselâ gül zamirdir. Gülün kırmızılığı veya
beyazlığı onun sıfatıdır. Bunun gibi, Hu -O- Tanrı’nın kendisidir, sıfatı
değildir. Tanrı’nın Rahman –acıyıcı-, Afuv –af edici, Gafur-bağışlayıcı- ve
benzeri adları, sıfatlarıdır. Hu, kendisinin vücududur, onun için Tanrı
Kur’an’da, O Tanrı’dır ve O tektir -eşsizdir- buyurmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder